Tuesday, May 8, 2007

tarko paşa'ya bak hele!

Hayatım paris metrosunda geçiyor, metroda da kitap okuyasım geliyor. Bugün metroya binmeden önce düşünüyordum, şu insanlarıma bugün güzel birşeyler anlatayım, onlar da iş yorgunudur sevinç yorgunudur hüzün yorgunudur bir yüzlerini güldüreyim dedim. Ama ne mümkün dostlar, ne mümkün!
***
Biri var zaman zaman içinde demiş, biri var günlükler demiş blogtan nasibini alamamış tanıdınız mı? Hani bize gizem dolu hikayeler anlatan, hani sevgilimizle ilk film izlemede dvd’ye koymakta çekindiğimiz filmleri çeken adam tanıdınız mı soruyorum ey ahali!, tanıdınız mı? Tarkovski evet... kafamızdan aşağı kovalar dolusu su boşaltan başarısız olunca bıyığını gösteren kurosawa ile fotoğraf çektirmeye gelince okan bayülgen gibin ziplenen rarlanan tarkovski, ta kendisi!
E dostlar, oturdum metroya açtım günlüğünü yaramaz bir çocuk gibi okuyorum, nasılsa gönlümüze yer etmiş ya nasılsa biz onu bağrımıza basmışız ya nasılsa peşinde stalker olmuşuz ya, merak ediyoruz!
***
Günlüğün sayfaları geçtikçe duraklar azaldı, duraklar azaldıkça o kitabı ilk açtığımdaki heyecan mutluluk söndü geceyarısı köy evlerinin dağlar arasında tek tek kaybolan ışıkları gibi, silik ve bacaları yaşlı... üzüldüm beyler çünkü aradığımı bulamadım, puntoları fontları tek tek gezdim kitabı ama o aradığımı bulamadım... adam bildik ismini telaffuzda hata etmedik ama nedir sonuç, nedir mükafatımız? Buyrun bi beraber bakalım isterseniz atlayın bakalım yıldız barikatının üzerinden.
***
8 mart, moskova
Çekimi neredeyse bitirdik. İyi oluyormuş gibi gözüküyor. Göreceğiz. Artemiev, film için müzik yapmayı reddetti. Çok çalışıp yorulduğunu söylüyor. Ne yapalım, canları cehenneme*.

Vay tarko paşa vay! Naptın yav asmışsın kesmişsin. İşine gelince başarının mimarı işine gelince canı cehenneme ha? Vay vay vay tarko paşaya bak hele.. buyrun devam edelim bi buket daha alalım sayfalardan...

7 aralık, myasnoye
... Taşra insanlarıyla ilgili çok sinir bozucu izlenimlerim oldu. En kısa zamanda burayı terk etmeliyim.**

Yav ben galiba çok hümanistim çok detaycıyım ya da bazı insanlar hakkaten kör! Tarko paşaa tarko paşaa, sen gel bi de bunu benim yanımda söyle bakayım... Sen kimsin taşra insanımı hor göreceksin sen kimsin ona buna laf atıp dış dünyada kendini temize çıkartıp günlüklerinde pisliğinin alayını monitörleyeceksin, kimsin ulan! Bu muydu delikanlılığın, bu muydu hümanistliğin? Pes!
***

Bize fark yapmaz güzel kardeşlerim

ben kamu görevimi yaptım sinema dünyasına olan borcumu ödedim. Şimdi diyecekler bu adam deli, bunu dinlemeyin. E dinlemeyin bakalım peşkeşçiler ama şunu da bilin, blogspot yönetimi arkamda olduğu sürece ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getiririm, ister tarko paşa!(hah gülüyorum vallahi ferhat güzel gibi gülüyorum) olsun ister hose morinyo! Fark yapmaz güzel kardeşlerim!

*sayfa 87, bizimkinin! günlüğü anladın sen onu... belgeyle konuşuyoruz bizde yanlış olmaz.
**sayfa 226, tarko paşa döktürmeye devam ediyor!.. oynaa, devam.

No comments: